Geçenlerde işten eve dönmek için
yürürken duyduğum ‘pozitif ayrımcılık’ sözü çok düşündürdü doğrusu beni.
Düşündürdü, çünkü biliyorum ki
şeytan için batıda kullanılan ‘diabl’, ‘diablo’ veya ‘diavolo’ kelimelerinin
hepsi aynı kökten gelir. Yunancadaki ‘diavolos’ kelimesi. İlginçtir, bu kelime
‘ayıran, bölen’ anlamına gelir. Ayırma, bölme dediğimizde her kesin tüyleri
diken diken olurken, bir ‘pozitif’ öneki adeta sakinleştirici etki yapmaktadır.
Aynı yöntemle, yanlışı doğru
kılabilmek için; Popüler kültür yalanı da beyaz veya pembe gibi öneklerle
yaşamımıza sokarak kullanımını artırdı. Yalan yanlış olduğu (doğru olmadığı)
bilinmesine rağmen, üçüncü partinin (kişi, topluluk veya kurumun) doğru olarak
algılamasını amaçlayan bir hareket veya ifadedir. Amacı yanıltmak olan bir
eylem, öneklerle nasıl iyi kabul edilebilir?
Biraz irdeleyecek olursak, pozitif
ayrımcılık denen şeyin, aslında durumlarından memnun olmayanların ürettikleri
bir terim olduğu açıkça görülebilir. Peki, tüm bu kişiler bu
memnuniyetsizliklerinde haklı mıdırlar?
Beş kuruş maliyetli bir şeyi elli
kuruşa satarken, süper marketlerin türemesi ve aynı ürünü otuz beş kuruşa
satmalarıyla sesini yükselten bakkallar bu memnuniyetsizliklerinde haklı
mıdırlar? Durum aslında bakkalın ekmeğinden olması değildir. Yüksek kâr
paylarının aşağı çekilmiş olmasıdır. Kârdan zarar ettikleri için, süper
marketlere savaş açmışlardır. Günümüz şartlarında ve yine günümüz
terminolojisine göre, bakkalların yaptıkları pozitif ayrımcılıktır.
Benzer bir durumda sokak
hayvanları için ortalığı birbirine katanlar hiç düşündüler mi? O hayvanları
sokak hayvanı kılanlar da kendileri gibi hayvan severlerdi. İnsanoğlunun
gördüğü güzele veya güzel gördüğüne sahip olma arzusu gibi kışkırtılmış
güdüleri olmasaydı. Doğada özgür yaşayan kurdu tırnak içinde evcilleştirerek ve
melezleştirerek, yine tırnak içinde köpeği yaratmasaydı. Bir anlamda GDO
üretmeseydi. Sonra da sosyoekonomik, sosyokültürel vb. durumlarını göz önüne
almaksızın o köpeklerini evde besleme çabasına girmeseydi. Böyle bir sorunumuz
olur muydu?
Kısaca şöyle diyebiliriz: Pozitif
ayrımcılık, beyaz yalan vb. terimleri türetenlerin tek bir amacı vardır. Yine
güncel deyimle ifade edilecek olursa, organik yaşamı sentetik hale ve
insanoğlunu da sentetiğe bağımlı hale getirerek bozulan düzenden çıkar elde
etmek. Bağımlıların, bağımlılık farkındalıkları gelişmeye başladığında ise,
sentetiği organik kıldık kılıfı altında yeni bir sentetikle kendilerine yeni
çıkar düzenleri oluşturmaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder