9 Mart 2015 Pazartesi

BU ÜLKEDE ŞİDDET VARMIŞ



Bu ülkede, kadına şiddet varmış!
Bu ülkede, çocuğa şiddet varmış!
Bu ülkede, hayvana şiddet varmış!
Bu ülkede, tutukluya şiddet varmış!
Bu ülkede, göstericiye şiddet varmış!
Bu ülkede, mecliste şiddet varmış!
Bu ülkede, statlarda şiddet varmış!
Vs.
Vs.



Tüm bu manşetler üzerine şöyle bir şey sorasım geliyor:
Bu ülkede, nerede şiddet yokmuş?
Şiddete karşı yapılan gösterilerde, basın açıklaması yapanların sesindeki öfke ve vurgulamalarındaki basınç adeta gösteri dışındakileri dövüyormuş gibi.
Kimi kandırıyoruz? Şiddet uygulayanı, şiddet uygulayarak durdurabileceğimizi haykırıyoruz.
İç güvenlik yasa paketi görüşmelerinde, kavga çıkıyor. Dikkatinizi çekmek isterim, ‘iç güvenlik yasa paketi’ görüşmelerinde. Güvenlik ve kavga, ne denli kardeş ve/veya eş anlamlı kelimeler değil mi?
Bir baba çocuğunu dövüyor. Gerekçe: Çocuk, komşunun oğlunu dövmüş!
Bir başka baba çocuğunu dövüyor. Gerekçe: Çocuk, komşunun oğlundan dayak yemiş!
Bir adam karısını vuruyor. Gerekçe: Kadın, bir başka adama bakmış!
Bir kadın kocasının cinsel organını kesiyor. Gerekçe: Adam, karısını dövüyormuş!

Bu ülkede, kadına şiddet yok!
Bu ülkede, çocuğa şiddet yok!
Bu ülkede, hayvana şiddet yok!
Bu ülkede, tutukluya şiddet yok!
Bu ülkede, göstericiye şiddet yok!
Bu ülkede, mecliste şiddet yok!
Bu ülkede, statlarda şiddet yok!

Bu ülkenin şiddete eğilimli, sokak jargonuyla psikopat bir halkı var. Tek tesellimiz, bu patolojik durumun tedavisi olan bir durum olması.
Şiddetin doğasını gözlemlediğimizde:
Birincil sebep savunmadır. Kişi veya varlık kendisini tehlikede hisseder. Tehlikeyi şiddetsiz bertaraf etmeyi bilmez veya şiddetsiz bertaraf edemez. Tek çıkar yol şiddet uygulayarak tehlikeden kurtulmak kalır.
İkincil sebep ise üstünlük arzusudur. Üstünlük kurmak isteyen varlık, üstünlüğünü kanıtlamalıdır. Bu üstünlük; yetenek, bilgi, nüfuz, servet vb. niteliklerle kanıtlanamazsa, geriye şiddet kalır.
Karısına şiddet uygulayan kimse hangi sebeple böyle davranır? Savunma mı yoksa üstünlük arzusu mu? Her ikisi de vardır. İşsiz bir adam düşünün. Her akşam karısı durumdan ötürü tabiri caiz ise dırdır etmektedir. Bu durum adamda her iki sebebi de tetikler. Birincisi, kadının dırdırı onun için bir saldırıdır ve bu saldırıyı bertaraf etmelidir. İkincisi, kendisi üstün olmalı iken karısı dırdırı ile onun üstünlüğünü sorgulanır hale sokmuştur.
Eğer insanoğlu, saldırı, üstünlük vb. kavramları gerçek bir farkındalık ve bilinçle içselleştirebilirse bu gibi şiddete dayalı çözümlerin de azalacağını ve hatta yok olacağını düşünüyorum.

İsa Harutyun KUYUMCU


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder