Bir dostlar meclisinde, şöyle bir fıkra
anlattım:
Kavga eden bir karı kocadan, koca kadına:
- Matah bir şey olsaydınız, Allah sizi
sonradan yaratmazdı! Demiş.
Kadın ise cevaben:
- Ay aptal adam, bilmez misin ki tüm
sanatçılar önce eskiz çalışırlar.
Doğal olarak meclisteki kadınların çok
hoşuna gitti ve:
- Tabii ya!
- Kesinlikle!
- İşte kadının üstünlüğü!
Vb. yorumlar üretmeye başladılar.
Ben ekledim:
- Evet, ama şunu da unutmayın ki; Eser
tamamlanmıştır, oysa eskiz gelişime açıktır. Yani kadın gelişimini
tamamlamıştır ve ne yazık ki geldikleri nokta ideal değildir. Oysa erkeğin
ideale ulaşabilmesi için yolu açıktır, çünkü gelişime açıktır.
Aynı kadınlar:
- Bu da senin yorumun herhalde!
Diye tepkilerini dile getirdiler. Sanki
fıkrayı anlatanla bu yorumu yapan farklı kişilermiş gibi.
Bu fıkrayı anlatmadaki amacım sadece ve
sadece şu kalıbı açıklamak içindi:
"Kadın ve erkek iki farklı varlıktır
ve birbirlerinden üstün olmaları mümkün değildir. Çünkü her ikisinin de
birbirlerine göre artı ve eksileri vardır."
Her ne hikmetse, şu gerçeği sürekli göz
ardı etmekteyiz. Sandalye kadar masaya da gereksinimimiz vardır. Her ikisi de
farklı şeylerdir ve birbirlerinin yerine kullanılamazlar. Birinin yokluğu
diğerinin fonksiyonunu eksik kılar. Ne sandalye bacaklarını uzatmakla masa, ne
de masa bacaklarını kısaltmakla sandalye olur. Belki, sandalye masa gibi
kullanılabilir ve masaya da oturulabilir. Ama ancak ‘gibi’ kullanılabilirler ve
bu durum ne sandalyeyi masa kılar, ne de masayı sandalye.
Ama kadının eser oluşunu canı gönülden
benimseyenler, aslında erkeğin eskiz oluşunu kutladıklarının farkında
değildiler. Onlar için kadının üstün oluşu değil, erkeğin aşağılık oluşu çok
daha önemliydi.
Bu durum tüm insanlar (kadın erkek farkı
olmaksızın) için böyle süregitmekte.
Neredeyse her birimiz, kendi
üstünlüğümüzle değil de başkalarının aşağılık oluşlarıyla gurur duymaktayız.
Olduğumuz gibi kalarak bizden aşağılık
olanların arasında olmak, üstün olmak ve/veya üstün olmak için çalışmaktan çok
daha kolay gelir.
Şaşı gözlerimizi düzeltmektense, körler
ülkesine taşınıyoruz. Çünkü şöyle söylenmiştir:
Körler ülkesinde şaşılar kral olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder